Sinir Sistemi

05:12 1 Yorumlar

Sinir hücrelerinde uyartıların nasıl iletildiğini çok detaylı bir şekilde bu biyoloji dersimizde sizlerle paylaşmaya çalışacağız. Eğer kısmet olursa kısa sürede nöronların yapısını ve uyartının nasıl iletildiğini öğrenme şansınız olacak.

Sinir Sistemi

Dış ortamdan gelen uyarıları alıp gerekli yerlere iletme işini sinir sistemi yapar. Bir bakıma canlının iç haberleşme sistemi de diyebiliriz.
Sinir sistemi diğer sistemlerin çalışmasını da kontrol eder veya yönetir diyebiliriz. Bu bakımdan sinir sistemi ayrıca düzenleyici ve denetleyici bir sistemdir ve sistemler arasında koordinasyon ve uyumlu çalışmayı sağlar.

Sünger ve Sölenterlerde Sinir Sistemi
Süngerlerde sinir sistemi olarak tanımlayabileceğimiz bir yapı bulunmuyor. Hücreler uyarılara bireysel olarak cevap verir ve kimyasal olarak komşu hücreyi uyararak haberleşir bu düzeydeki iletişim sinir sistemi değildir. Süngerlerde sinir hücreleri yoktur.
Sölenterlerden hidra ve mercanda  ağ sinir sistemi görülür bir noktadan alınan uyartı bir başka noktaya ağ sinir sistemi hücreleri tarafından azalarak iletilir uyartının azalarak iletilmesine diffuz iletim denir.












Yassı Solucanlarda Sinir Sistemi
Yassı ve halkalı solucanlardan planarya ve toprak solucanında ip merdiven sinir sistemi bulunur. Planaryanın baş kısmında sinirlerin oluşturduğu baş ganglionu vardır bu yapıdan vücudun iki yanına çıkan sinir kordonu paralel sinirlerle birbirine bağlanır.
toprak solucanında sinir sistemi

Toprak Solucanında Sinir Sistemi
Toprak solucanında beyin ganglionuna ek olarak her halkada bir çift ganglion daha bulunur.Beyindeki büyük ganglion merkezi sinir sistemini oluştururken diğerleri çevresel sinir sistemini oluşturur.

Eklem Bacaklılarda Sinir Sistemi
Eklem bacaklılardan çekirgede de ganglionlar vardır fakat solucanlarınkinden daha gelişmiştir. Baş kısmı ganglionu beyin görevi yapar. Karın bölgesindeki ganglionlar  bağımsızdır kafası koparılan böceğin yürüyebilmesi bu yüzdendir.
omurgalılarda sindirim sistemleri

Omurgalılarda Sinir Sistemi
Omurgalı hayvanlarda sinir sistemi merkezi ve çevresel sinir sistemi şeklinde ayrılmıştır. Balıklardan Memelilere gidildikçe
  • Beyin yarımküreleri büyür
  • Koku alma lobu küçülür
  • Görme lobu küçülür
  • Sinir sistemi gelişir
Reseptörler dış ortamdan gelen uyartıları alıp sinir hücreleriyle beyin ve omuriliğe iletir verilen cevabı yine efektör organlara taşır.

Sinir Hücreleri (Nöronlar) ve Uyartı (impulsun) İletimi

Sinir hücrelerinin adı nöron dur. Nöronların görevi dış çevreden gelen uyarıları merkezi sinir sistemine iletmek ve merkezi sinir sisteminden gelen cevapları da efektör organlara taşımaktır. Sonuçta  nöronlar uyartının iletimini sağlayan kablo ağı gibi düşünülebilir.
Bir nöronun yapısı uyartı iletimini kolaylaştıracak şekilde uzantılı haldedir uzun uzantıya akson kısa uzantıya dentrit denir. Aksonların etrafında schwan hücrelerinin oluşturduğu schwan kını bunun altında miyelin kılıf yer alır. Miyelin kılıfın yer yer boğumlanmasıyla ranvier boğumları oluşmuştur bu yapılar uyartının iletim hızını artırmaktadır. Bir sinir hücresinim aksonu diğer sinir hücresinin dentritlerine bağlanır böylece sinir hücreleri arasında iletim gerçekleşir.
Uyartı bir sinir hücresinde dentritlerden aksona doğru iletilir böylece bir sinir hücresinden diğerine geçiş birinin aksonundan diğerinin dentritine doğrudur.
Miyelin kılıf ve ranvier boğumları uyartının daha hızlı iletimini sağlar. Otonom sinirler miyelin kılıf taşımazken beyin ve omurilik sinirleri ile çevresel sinirler miyelin taşır.
Sinir hücresinin hücre gövdesinde bulunan nörofibriller uyartı iletimine yardımcı olur.
duyu nöronu ara nöron motor nöron

1)Duyu Nöronu: Duyu organlarındaki reseptör veya almaç hücrelerinden aldığı uyartıları yorumlanmak üzere merkezi sinir sistemine taşıyan nöronlardır.

2)Ara Nöron: Duyu ve motor nöronları arasında bağlantıyı sağlayan merkezi sinir sisteminde bulunan nöronlardır

3)Motor Nöron: Merkezi sinir sisteminden gelen uyartıları efektör organa ileten yani cevabı taşıyan nöronlardır.

uyartı değerlendirme ve tepki
Uyarı ve İmpuls Nedir?

Dış ortamdan gelen ısı , ışık , basınç gibi fiziksel değişimlerin her biri fiziksel uyarı dır. Uyarıların almaçlardan (reseptörlerden) sinir hücrelerine geçmesiyle nöronlarda meydana gelen elektriksel ve kimyasal değişikliklere impuls (uyartı ) denir.
Sinir hücreleri gelen uyartıları merkezi sinir sistemine veya efektör organlara  taşırlar. İmpulsun taşınması sırasında nöron üzerinde bir takım değişiklikler olur şimdi bunları yakından inceleyelim.

Hücre içi ve Hücre dışı Elektriksel Durum
Hücre dışında Na+ iyon derişimi yüksek hücre içerisinde K+ iyon derişimi daha yüksektir ayrıca hücre içerisinde Cl- gibi negatif iyonların derişimi hücre dışından fazla olduğundan dinlenme durumunda hücre içi negatif hücre dışı pozitif yüklüdür. Uyartının iletimi sırasında potasyum hücre dışına sodyum hücre içine alınır uyartı iletildikten sonra sodyum-potasyum pompası aktif taşımayla yeniden potasyumu hücre içine sodyumu hücre dışına alır.

İmpuls İletiminden Önce ( dinlenme halinde )
Sinir hücresi boyunca dinlenme halindeyken hücre içi negatif hücre dışı pozitif yüklenmiştir. Hücre dışında Na+ iyon derişimi yüksek hücre içerisinde K+ iyon derişimi daha yüksektir. Bu duruma polarizasyon durumu denir şekil üzerinde görelim.
polarizasyon

İmpuls İletimi Sırasında ( depolarizasyon )
İmpulsun geçişi sırasında sodyum iyonları ile potasyum iyonları yer değiştirir dışarısı negatif içerisi pozitif olur bu sadece impulsun ilerlediği kısımdadır impulsun geçtiği yerler tekrar eski haline gelir bu da repolarizasyon dur.
depolarizasyon

Atlamalı İletim Nedir?
Miyelin kılıfı olmayan nöronlarda uyartı akson boyunca ilerleyerek diğer nörona ulaşır. Miyelin kılıfı olan nöronlarda uyartı miyelin kılıf üzerindeki ranvier boğumlarının birinden diğerine atlayarak gerçekleşir.

Dikkat!
Bir nöron yeniden polarize olmasına (kutuplaşmasına) vakit tanınmadan yeniden uyarılırsa yeni uyarıya cevap veremez.

Eşik Şiddeti ve YHYH (ya hep ya hiç) Kuralı
Bir nöronun uyarılarak impuls iletebilmesi için gereken en az uyartı şiddetine eşik şiddeti denir. Gelen uyartı eşik şiddetinin altındaysa impuls oluşmaz ve uyartı iletilmez.
Eşik şiddeti veya daha şiddetli uyartı geldiğinde uyarılar impuls hızını ve etkisini değiştirmez (impuls sayısını değiştirir) yani ya hep aynı impuls oluşur veya hiç oluşmaz buna YHYH kuralı denir.
Uyartı şiddeti arttıkça impuls şiddeti veya hızı artmaz sadece sayısı artar impuls sayısının artması daha şiddetli tepki oluşmasına neden olur.

İmpuls «Hızını» Etkileyen Faktörler
  • Miyelin kılıfın varlığı impulsun daha hızlı iletimini sağlar
  • Ranvier boğumu sayısı fazla olan nöron uyartıyı daha hızlı iletir
  • Sinaps sayısı fazlaysa impuls daha hızlı iletilir
  • Akson çapı arttıkça impuls hızı artar
İmpuls «Sayısını» Etkileyen Faktörler
  • Uyartının şiddeti arttıkça impuls sayısı artar
  • Uyarının süresi arttıkça impuls sayısı artar
  • Uyarının frekansı arttıkça impuls sayısı artar
  • Nöronlar arası bağlantılar impuls sayısını artırır
  • Nöron sayısı ve diziliş şekli de impuls sayısını etkiler
Uyartının Bir Nörondan Diğerine Geçişi
Bir nöronun aksonu ile diğer nöronun dentriti arasındaki boşluğa sinaps denir. Sinapsların bulunduğu yer üç tanedir.
1)İki nöron arasında
2)Duyu nöronu ile reseptör arasında
3)Motor nöron ile efektör arasında
Akson ucunda yer alan sinaptik yumru içerisinde yer alan (asetilkolin dopamin,histamin,nöradrenalin,seratonin)  gibi nöro transmitter maddeler impuls akson ucuna geldiği anda sinaptik boşluğa yayılırlar diğer nöronun dentrit uçlarından difüzyonla alınan nörotransmitter maddeler uyartının kimyasal olarak diğer nörona iletimini sağlamış olur.
sinapslarda kimyasal iletim

Uyartı İletiminde Seçici Direnç Faktörü
Sinapslardaki seçici direnç özelliği sayesinde her uyartının iletimi gerçekleşmez. Sadece ilgili uyartıların geçişine izin verilmesi her uyartının doğru tepkiyle sonuçlanmasını sağlar.

Kolaylaştırıcı ve Durdurucu Sinapslar
Uyartı sinapstan bir sonraki nörona geçebiliyorsa bu sinaps kolaylaştırıcı sinapstır. Eğer geçemiyorsa bir sonraki nöron ilgisiz demektir bu yüzden uyartıyı durdurur durdurucu sinaps olur. Uyartı ilgili nöron üzerinden  yoluna devam edebilir.
NöronlardaSinapslarda
Elektriksel iletimKimyasal iletim
K+, Na+, Cl- iyonlarıAsetilkolin vb
HIZLIyavaş
ATP harcanırATP harcanır
Dentritten AksonaAksondan Dentrite



İnsanda sinir sistemi merkezi ve çevresel sinir sistemi olmak üzere temelde iki kısımda incelenmelidir. Bu biyoloji dersimizde Ali DAĞDELEN hocamız hem merkezi hem de çevresel sinir sistemini çok detaylı bir şekilde ele alıp sizler için anlatmaktadır.

Sinir Sistemi
sinir sistemi

1.Beyin
1300-1550 gr arasında milyonlarca nöronun birleşmesiyle meydana gelmiş merkezi sinir sistemi organıdır. Beyin işitme görme hafıza düşünme koklama tepki verme vb olayların gerçekleştiği veya yorumlandığı yerdir.

Beynin Yapısı
Beyin  bağ dokudan oluşan meninges adı verilen 3 katlı zarla çevrilmiştir
1)Sert zar: Kafatası kemiğine yapışıktır beyni kafatasına bağlayıp dış etkilerden korur.
2)Örümceksi zar: Sert zar ile ince zarı ipliksi bağ dokusu ile birbirine bağlar.
3)İnce zar: İçerdiği zengin kan damarları ile beyni besler tüm girinti çıkıntıların içine kadar girmiştir.
Örümceksi zar ile ince zar arasında beyin omurilik sıvısı bulunur.

Beyin Omurilik Sıvısı (BOS)

  • Sinir hücreleri ve kan arasında madde alışverişini gerçekleştirir
  • Beyni darbelere ve sarsıntılara karşı korur.
  • Merkezi sinir sisteminin iyon dengesini sağlar.
beyin kaça ayrılır beynin kısımları

A.Önbeyin
Ön beyin beynin en büyük bölümüdür uç beyin ve ara beyin olmak üzere iki kısımda incelenmekltedir.

Uç Beyin
İki yarım kürenin boyuna bir yarıkla ayrılması sorucu oluşur ön beynin iç kısmı ak madde(miyelinli nöronların akson demeti) dış kısmı boz maddedir (miyelinsiz nöronların gövde kısmı) Dış kısım beyin kabuğu olarak da adlandırılır. Beyin kabuğu (boz madde) ak maddenin içine doğru girinti çıkıntı yaparak beyin kıvrımlarını oluşturmaktadır. Beyin kıvrımları beyin toplam yüzeyini artırır. Bu girinti çıkıntılardan bir tanesi de beyin kabuğunu enine bölen Rolando Yarığı dır.

Beyin kabuğu (ÖNEMLİ!) hafıza , bilinç , zeka , değerlendirme işlemlerini yapar duyu , hareket , işitme , konuşma ve yazma merkezlerini içerir ve öğrenilmiş davranışları kontrol eder

ÖZET ÇIKARALIM (aklımızda kalsın)
Ön Beyin Uç beyin ve Ara beyin olmak üzere iki kısımdır
Uç beyin iki yarım küreden oluşur dışta boz madde içte ak madde vardır
Dıştaki boz madde beyin kabuğudur
Beyin kabuğu ak maddeye çok sayıda girinti çıkıntı yaparak beynin yüzey alanını genişletir
Bu girinti çıkıntılardan en büyüğü beyni enine bölen Rolando Yarığıdır.
Beyin kabuğu öğrenilmiş davranışları kontrol eder
Beyin kabuğu işitme , görme ,konuşma , yazma , koklama, tadma hareket etme merkezlerini bulundurur
Beyin kabuğu hafıza , zeka , değerlendirme , düşünme ve öğrenme faaliyetlerinin gerçekleştiği kısımdır
Beyin kabuğu çıkarılan bir canlı öğrenilmiş davranışları yapamaz örneğin beyin kabuğu çıkarılan kuşun uçabilmesi uçmanın kuş için bir refleks olmasındandır.
Beyin kabuğu çıkarılan canlılar burada gerçekleşen faaliyetleri gerçekleştiremezler fakat yaşamaya devam ederler.
Beyin Kabuğu 4 LOB dan oluşur
Beyin yarım kürelerinde 4 tane özelleşmiş lob bulunmaktadır her lob üzerinde farklı merkezler bulunur.
Ön LOB: Yazma ve konuşma merkezleri
Parietal LOB: konuşmayı değerlendirip anlayabilme, dokunma duyusu
Temporal LOB: koklama ve işitme duyu merkezleri
Oksipital LOB: Görme duyusu merkezleri
Ara Beyin
Ara beyin ön beyin ile orta beyin arasında kalan kısımdır. Talamus, Hipotalamus ve Hipofiz burada yer almaktadır.
Talamus: Duyuların toplanmasını ve dağılmasını sağlar (koku duyusu hariç) duyular buradan beyin kabuğuna iletilir. Uyku halindeyken talamus ve beyin kabuğu çalışmaz (uyku sırasında düşünme ve görme vb olmaz)
Hipotalamus: İştah,uyku,tansiyon(kan basıncı) vücut sıcaklığı eşeysel yönelim ve olgunlaşma merkezleri burada yer alır. Salgılatıcı faktör (RF) ile hipofiz bezinden hormon salgılanmasını kontrol eder hipotalamusta ayrıca su dengesi ve karbonhidrat yağ metabolizması da kontol edilir. Dokuların ve iç organların otomatik kontrol merkezidir.
Hipofiz: Hipofizin ön lobundan salgılanan hormonlar diğer salgı bezlerinin hormon salgılamasını uyarır yani hipotalamus RF ile hipofizi uyarır hipofiz de çeşitli hormonlarla diğer bezlerinin çalışmasını yönetir.
ön beyin orta beyin arka beyin
B.Ortabeyin
Fazla ışık geldiğinde göz bebeklerinin büyümesi az ışıkta büyümesi bir ses duyduğunda köpeklerin kulaklarını dikmesi gibi görme ve işitme ile ilgili bazı refleksler ile vücudun duruşunu sağlayan merkezler orta beyinde yer almaktadır.
Kas tonusu dediğimiz dinlenme halinde kasların hafifçe kasılı olması durumu da yine orta beyin tarafından kontrol edilmektedir. Orta beyin beyincik ile ara beyin arasında kalan küçük bir bölümdür.
C.Arka beyin
Beyincik ve omurilik soğanı ve pons (varolii köprüsü)nden oluşmaktadır.
Beyincik: Vücudun dengesinin sağlanmasında görevlidir bunu yarım daire kanalları ve göz kaslarından gelen uyarılarla koordine olarak yapar ayrıca kas hareketlerinin düzenli olmasını yönetir. Beyinciğin yapısında iki yarım küre bulunur dış kısımda boz madde iç kısımda ak madde vardır. Ak madde boz madde içine uzantılar gönderir beyincik hayat ağacı olarak da isimlendirilir.
Omurilik soğanı: Beyinden vücuda giden motor sinirlerin çapraz yaptığı yerdir sağ yarım küreden gelen sinirler vücudun solunu sol yarım küreden gelen sinirler vücudun sağını yönetir. Omurilik soğanının dış kısmı ak madde iç kısmı boz maddedir. Omurilik soğanı hayat düğümü şeklinde de isimlendirilir.
  • Hapşırma öksürme kusma yutma kan damarlarının daralıp genişlemesi gibi refleksleri kontrol eder
  • Solunum dolaşım boşaltım ve sindirim olaylarının merkezlerini bulundurur
  • Kalbin atış hızını , nabzı kontrol eder
  • Karaciğerde şeker depolanmasını veya kana verilmesini yönetir
  • Beyin ve omurilik arasında mesajların geçişini ve taşınmasını sağlar.
Pons (Varolii Köprüsü) : Beyincik yarımküreleri arasında bağlantı kurarak vücudun sağında ve solunda bulunan kasların çalışmasına yardımcı olur.Bunun dışında ponsta solunum ile ilgili merkezler de vardır. Pons, omurilik ve orta beyin birlikte beyin sapı şeklinde isimlendirilir.
2.Omurilik
Omurların birleşmesiyle meydana gelen omurga kanalının içerisinde yer alan omurilik soğanından başlayıp kuyruk sokumuna kadar uzanan sinir demetidir. Bağ dokudan yapılmış 3 katlı zarla çevrilmiştir. Orta kısımda yer alan omurilik kanalı ile zarların arasında BOS (beyin omurilik sıvısı) bukunur. Beyindekinin tersine omurilikte dışta ak madde içte boz madde vardır.
Omuriliğin arka çıkıntısından duyu nöronları girerken ön çıkıntısından motor nöronlar çıkış yapar.
Omuriliğin Görevleri
  • Duyu organlarından gelip beyine giden sinirler omurilikte çapraz yapar.
  • Duyu organları ile alınan uyartıları beyine iletir
  • Beyinden gelen uyartıları efektör organlara iletir
  • Omurilik , beyinden bağımsız olarak bazı reflekslerin merkezlerini bulundurur.
Refleksler
Belirli bir uyarana karşı istemsiz gösterilen tepkilere refleks denir
Diz kapağına vurulduğunda bacağın yukarı hareket etmesi en basit reflekslerdendir bu reflekste bir duyu nöronu bir de motor nöron çalışır duyu nöronu ile omuriliğe giden uyartı burada doğrudan motor nörona aktarılıp kasları uyarır
reflex yayında durumlar
Refleks yayında 3 çeşit nöron görev yapar duyu nöronu , motor nöron ve ara nöron duyu nöronu uyartıyı alır omurilikteki aranörona iletir ara nöron gerekli kararı verip motor nörona iletir ve kaslar kasılır böylece refleks yayı tamamlanır  elimize iğne batınca aniden çekmemiz bu reflekse örnek verilebilir
Refleks yayında uyartı beyine gitmeden omurilikte yorumlanarak gerekli efektör organa iletilir böylece beyine kadar impulsun gitmesi için beklenmemiş olur. Böylece uyarana en hızlı cevap verilir.
Refleksler
refleks yayı
Doğuştan Gelen Refleksler
  • Yenidoğanın süt emmesi
  • Diz kapağı refleksi
  • Hapşırma
  • Öksürme
  • Göz kırpma
  • Göz bebeklerinin büyüyüp küçülmesi gibi refleksler doğuştan gelip sonradan kazanılması mümkün olmayan reflekslerdir.
Sonradan Kazanılan
  • Araba kullanma
  • Bisiklet sürme
  • Dans etme , yüzme vb
  • Örgü örme
  • Kedilerin pisi pisi deyince gelmesi
  • Limon görünce ağzın sulanması
  • Bu refleksler önce beyin denetimindedir alışkanlık haline gelince omurilik denetimine bırakılır o nedenle koşullu refleks de denir.
Çevresel Sinir Sistemi
12 çifti beyinden 31 çifti omurilikten olmak üzere çevresel sinir sisteminde toplam 43 çift sinir bulunmaktadır. Beyinden çıkan 12 sinir çiftinden 10.sinir vagus siniridir ve otonom olarak iç organların çalışmasını kontrol eder. Omurilik sinirlerinden en büyükleri bacaklara giden siyatik sinirleridir. Çevresel sinir sistemi somatik ve otonom sinir sistemi şeklinde işleyiş bakımından iki bölüme ayrılmaktadır.
1) Somatik Sinir Sistemi
İstemli hareketleri yönetir. Somatik sinir sistemi duyu nöronlarından ve motor nöronlardan oluşur bu nöronların gövdeleri beyin ve omurilikteyken miyelinli aksonları iskelet kaslarına kadar uzanır (çok uzun olabilirler 1-1.5 metre) Somatik sinir sistemi beyin tarafından yönetilir ve koşma yüzme atlama şarkı söyleme parmağını oynatma gibi isteyerek yapılan herşey somatik sinir sistemi aracılığıyla beyin tarafından yaptırılır
2) Otonom Sinir Sistemi
İstemsiz hareketleri yönetir ve sadece motor nöronlardan meydana gelmiştir. Nöronlarında miyelin kılıf bulunmaz. İç organların çalışmasını yöneten otonom sinir sistemi omurilik, omurilik soğanı ve hipotalamus kontrolündedir beyin otonom sinir sistemini yönetmez. Sempatik ve Parasempatik sinirler şeklinde iki kısımda incelenir.
Sempatik sinirler genel olarak hızlandırıcı ve artırıcı etkiye sahiptir parasempatik sinirler ise yavaşlatıcı ve azaltıcı etkiye sahiptir. Sempatik sinirler kalp atışını hızlandırır kan basıncını artırır(damarları daraltır) sindirim sisteminde yavaşlatıcı etki gösterir Parasempatik sinirler sempatik sinirlerin tersine kan basınıcını artırır(damarlar genişler) kalp atışı yavaşlar sindirim hızlanır.
sempatik ve parasempatik sinir sistemi

SERDAR

I'm good at webdesigner and webcoder. In my freetimes i usually spend my times at here for pastime

1 yorum: